Manşet

Savunma sanayii firmalarının sektör basınına bakışı

Türk savunma sanayii sektörünün son yıllarda hızlı yükselişi, “savunma sanayii sektör basını” olarak adlandırılan yayıncıların artmasını da beraberinde getirdi. Şu anda Türkiye’de amatör/profesyonel, dijital/matbu hepsini topladığımızda yaklaşık 40 tane savunma sanayii sektör basını bulunuyor.

Savunma sanayii haberlerine, savunma sektörü ile sektör basınının ilişkisine, sektör basını arasındaki yayın ve dil farklılığına, firmaların basından sorumlu kurumsal iletişim birimlerine baktığımızda, bir kaosun, düzensizliğin, iletişimsizliğin, üzülerek söylüyorum vizyonsuzluğun olduğunu görüyoruz. Sektör basınının yaşadığı o kadar çok problem var ki, hepsini yazmak istesek inanın sayfalar alır.

En temel sorunlar arasında çoğunluğu mühendislerden oluşan sektör yöneticilerinin ve karar vericilerin basın faaliyetlerine ve bunun sonucu olarak firmaların basınla iletişimini sağlayan kurumsal iletişim departmanlarına yeterince önem vermemesi geliyor. Hatta birçok firmada kurumsal iletişim birimi veya çalışanı bulunmuyor.

Bazı vakıf firmaları da dahil olmak üzere birçok firmadaki kurumsal iletişim birimi dahi sektör basınına gerekli önemi vermiyor. Ulusal basın ile sektör basını arasındaki farkı anlamada güçlük çekiyor. Bunda en çok Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) Basın ve Dijital Medya Ofisi'nin tutumu etkili oluyor. SSB, düzenlediği bazı basın toplantılarına sektör basınını çağırmayı bile gerek görmüyor.

Firmaların birçoğu "haber yapın, röportaj yapın, videomuzu çekin ama bizden bir ücret, reklam istemeyin" modunda. Sektör basınına reklam veren az sayıdaki firmanın genel tutumu da "biz arkadaşlara destek oluyoruz" şeklinde. Sektör basınının yaptığı işi profesyonel bir iş olarak gören, bunu savunma sanayii ekosisteminin bir parçası olarak kabul eden, firmaların bu hizmete ihtiyacı olduğuna inanan, bu basın hizmetinin hak ettiği ticari karşılık neyse onu hakkıyla ödemek isteyen firma sayısı yok denecek kadar az.

Firmalar sektör basınına randevu vermiyor, verdiği randevuya gelmediğinde bir özür dilemeyi bile çok görüyor. Sektör basınının tekliflerine de geri dönüş yapılmıyor. 6 ay bir teklife dönmeyip "neden acele ediyorsunuz" diye tepki gösterenleri de gördük. Randevu istediğimizde "bugünler biraz yoğun" deyip 3 ay sonrasına randevu verene bile şahit olduk. Söz konusu sektör basınından biriyse tüm bu profesyonel olmayan davranışlar makul oluyor.

Bizler Defensehere olarak bugüne kadar 25’ten fazla ülkedeki savunma sanayii fuarına gittik ve gitmeye devam ediyoruz. Bu fuarlarda dünya devi firmalarla tanıştık ve röportajlar yaptık. Türkiye’deki savunma firmaları ile yurt dışındaki firmaların sektör basınına bakışını kıyaslama fırsatı buluyoruz. İnanın arada dağlar kadar fark var.

Türk savunma sanayiinde büyük ve küçük yüzlerce firmayla özel röportaj yaptık. Yüzde 90'ı röportajı ne kendi hesabından paylaştı ne de Defensehere hesabındaki paylaşımı beğendi. Yurt dışından ilk 100'e girmiş ya da daha küçük bir firmayla röportaj yapınca neredeyse tamamı ya Defensehere hesabındaki paylaşımı beğenip paylaştı ya da kendi hesaplarından özel röportajımızı yayınladı.

Eğer tüm Türkiye’ye bir mesajınız varsa bunun yeri tabii ki de ajanslar ve ulusal basındır. Basın bülteni veya haber metninde kullanacağınız dil de buna göre olmalıdır. Ancak hedefiniz iş geliştirme yapmak, müşteri kitlenize ulaşmak, sektör çalışanlarına, karar vericilerine, bürokratlarına, sektörde çalışacak aday öğrencilere mesaj iletmekse bunun yeri savunma sanayii sektör basınıdır.