Röportajlar

CTech Genel Müdürü Fırat 2024 yılını değerlendirdi, 2025’ten beklentilerini anlattı

2024 yılında Güvenli ve karıştırmaya dayanıklı uydu haberleşme ürünü SecureARX ile NATO Haberleşme ve Bilgi Sistemleri Ajansı tarafından açılan "Uydu Haberleşmesi Yer Sistemleri’nin Elektronik Karıştırmaya Dayanıklı Sistem" ihalesini kazanan Ctech, 2025 yılında da yeni teknolojiler geliştirmek ve Türkiye’nin adını daha çok duyurmak için çalışmalarına devam ediyor.

CTech Genel Müdürü Dr. Cüneyd Fırat, DefenseHere.com mikrofonlarına konuşarak 2024 yılının başarılarını ve 2025 yılından beklentilerini anlattı.

2024’ün kendileri açısından heyecanlı ve müstesna bir yıl olduğunu belirten Cüneyd Fırat, bunun altında yatan temel olgunun çok uzun yıllardır yürüttükleri faaliyetlerin olduğunu ve bunun meyvelerini aldıklarını söyledi:

“Kendi başına ya da rastgele olmadı. Uzun yılların getirdiği birikimlerin sonuçları. Aslında hasbelkader biraz da kaderin tezahürü bu yılda ortaya çıktı. Daha çok ortaya çıktı diyelim aslında. Yoksa çeşitli sonuçları alıyorduk, çeşitli ürünlerimiz çıkıyordu ama 2024 yılı bunun çok daha yoğun bir şekilde ortaya çıktığı bir yıl oldu. Çok heyecanlı bir yıldı. Bu heyecan hem bu sonuçların gayreti, bunların telaşesi ile ilgili heyecanı hem de bunların sonuçlarını almanın getirdiği bir coşku, bir mutluluk idi CTech açısından ve yine şirketimiz aslında 2024 yılında kayda değer bir büyüme yaşadı, fiziken de büyüme yaşadı, hatta kabına sığmaz bir hale geldi.”

Aldıkları bu sonuçlardan ötürü 2025 yılına bir genişlemeyle girdiklerini ifade eden Fırat, normalde 4 bin metrekare olan toplam çalışma alanlarının 5.5 bin metrekareye çıkacağı bilgisini verdi.

"Türk Mühendisliği Dünyada Artık Bir Markadır"

Fırat, 2024 yılındaki başarılarının belirleyicisi olan iki önemli gelişmenin bulunduğunu, bunlardan birinin de paydaşı oldukları Türksat 6A projesinde uydunun uzaya gönderilmesi  olduğunu söyleyerek sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“On yıllık bir büyük emeğin, rüyanın sonucuydu. CTech’in de paydaşı olduğu çok önemli bir proje. CTech’in de buradaki rolü çok kritik bir roldü. Uydunun telemetri, tele komut iletişiminden mesuldük ve uydu fırlatıldıktan sonra ilk sinyalin alınması bizim geliştirdiğimiz, bizim sistem mühendisliğini yaptığımız ve mesuliyetini yüklendiğimiz telemetri sistemi üzerinden oldu ve biz bu sinyali aldığımızda çok büyük bir heyecan yaşadık. O sinyali alıncaya kadar da büyük bir heyecanımız vardı. Mesuliyetin getirdiği büyük bir heyecan vardı. Bütün memleket yaşadı. Çünkü bütün milletimizin gözünün üzerinde olduğu, takip ettiği çok tarihi bir an yaşadık 2024’te. Yani Türkiye'nin ilk defa GEO sınıfında 36 bin kilometreye gidecek bir uyduyu tasarlamış, geliştirmiş, üretmiş, test etmiş ve fırlatmış olması söz konusuydu. Tamamen Türk mühendisliği! Bunların şöyle bir tarafı var, artık bunu söylüyoruz, daha çok söyleyeceğiz: Türk mühendisliği dünyada artık bir markadır. Bu ürünler, bu projeler, bu başarılar artık bunun çok bariz göstergeleridir. Türksat 6A da bunlardan bir tanesidir.”

TÜBITAK, ASELSAN, TUSAŞ’la beraber Ctech’in de içinde bulunduğu dört kuruluşun ekip çalışması ile böyle bir sonuca ulaşıldığını söyleyen Fırat, “Artık bizim ürünlerimizin tarihçesi var. Bir tarih yazdık.” dedi.

Bu başarıların millete mal olduğunu ifade eden Fırat bu ve bunun gibi başarıların çok önemli olduğuna dikkat çekti.

Fırat, Türksat 6A’nın 50. dereceden 42 dereceye on küsur günlük bir seyirle ulaştığını belirterek bu başarıda kritik operasyonlar bulunduğunu ifade etti:

“O yörünge öyle kolay bir yörünge değil. Orada 3 tane Türksat uydusu vardı; bu dördüncü. Konuyu yakinen bilenler bilecektir, 4 uyduyu aynı yörüngede bir operatörün işletmesi kritik bir operasyondur. Çünkü hepsinin kendine has operasyonel özellikleri var; özellikle haberleşme açısından, frekanslarını birbirine değirmeden ki biz ürünümüzü buna dikkat ederek tasarlamıştık onun da avantajlarını gördük.”

NATO'ya Kesintisiz Uydu İletişimi...

2024 yılındaki başarılarının belirleyicisi olan bir diğer önemli gelişmenin NATO ihalesini kazanmak olduğunu belirten Fırat şunları söyledi:

“Bu da 2006’ta da başlayan bir çalışma. Ama NATO nezdinde aktif olarak aday olmamız ve NATO’nun NCIA dediğimiz biriminin -NATO’nun bütün komuta kontrol, haberleşme ve bilgi sistemler altyapısını yöneten birim- sınamasından geçmemiz, yetkin görülmemiz, ihaleye davet almamız, ihale sürecini yaşamamız, yedi yıl aldı. İlk temas 2017 idi. İhale de 2023’ün ortasında açıldı. 2024’ün başında ihalede teklifimizi verdik. Yani ilmek ilmek dokunan süreçlerden bahsediyoruz, gelişmelerden bahsediyoruz. Bunun sonucunda da NATO gibi çok üst bir kurumda CTech oldukça üst segmentte ve kritik bir ürünün tedarikçisi oldu. Bu tabii ki CTech’le beraber Türkiye'nin başarısı. Bir kere 30 küsur NATO üyesi ülke var ki bunların herhalde %70’i dünyada teknoloji alanında söz sahibi ülkeler. Ama bunların içinde bu teknolojiye sahip bir Fransız firma vardı ve sadece tek kaynaktı. NATO NCIA yaptığı incelemede ikinci bir alternatif olarak CTech’in, daha doğrusu Türkiye’nin bu teknolojiye sahip olduğunu tespit ettikten sonra ilk defa davetli ihale açtı. Bu ihale, davetli ihaleydi. Güzel bir yarış oldu bence. Ben hem rakibimize hem NATO'ya teşekkür ediyorum; zira bizim için çok yeni bir durumdu. Rakibimiz için çok olağan bir durum. Onlar çok uzun yıllardan beri bu düzlemde, bu alanda yer alıyorlar. Çok alışıklar. NATO'nun uzun yıllardan beri tedarikçisi olmuş, tedarikçisi olan bir firma. NATO’nun en büyük tedarikçisi. Bizim için çok yeniydi. Onlar için de yeniydi. Bu yenilikler aslında daha ayrıştırıcı, hem bizim için hem NATO için. Ama bütün aşamaları teker teker geçerek çok büyük sınamalardan geçtik. Çok şükür ipi göğüsledik. Çalışmamız başladı. 2024 Eylül gibi sözleşmemizi imzaladık. Hızlı bir şekilde devam ediyoruz.

Bundan sonraki hedefimiz, bütün müşterilerimiz, kullanıcılarımız, paydaşlarımız için onları mutlu edecek ürünleri onlara sunmak. Ki gayet güzel gidiyor çalışmalarımız. 2025 yılında da bunların teslimatına başlayacağız. Dolayısıyla NATO gibi dünyanın çok üst segmentinde, çok nitelikli, çok seçici bir kuruluş tarafından Ctech’in çok önemli bir kritik teknolojide tedarikçi seçilmesi 2024’te Ctech açısından çok çok önemli bir gelişmeydi. Bu da -biz bunu gördük- Türkiye Cumhuriyeti’nin NATO ile ilişkilerinin teknoloji boyutunda herhalde yine parmakla gösterilecek başarılarından bir tanesi olacak. NATO teklifini verirken -NATO’nun da talebi buydu- verdiğimiz 670 sayfalık teklifin içinde yaklaşık sanıyorum 40 sayfaya yakını, bizim güvenliği nasıl sağladığımız, ürün güvenliğini, tesis güvenliğini, bilgi güvenliğini, bunları nasıl işlettiğimiz konusundaki izahatlarımızdı. Sadece bunun için yaklaşık 40 sayfalık bir doküman verdik ve bunlar sadece doküman olarak değerlendirilmedi. Buraya NATO'nun ilgili heyetleri birkaç defa ziyarete geldiler. Bu söylediklerimizi yerinde gördüler, yerinde incelediler. Aksi takdirde zaten bize bu işi tevdi ederken görmeden, emin olmadan bunu yapmazlardı.”

Bu noktada vatandaşların merak ettiği bir konuya dikkat çeken Fırat, “Kamuoyu merak ediyor ‘Acaba biz NATO'ya verdiğimiz ürünlerle Türkiye'nin belli bilgi ve teknolojisini mi paylaşıyoruz.’ diye. Hayır, bunların hepsi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kontrolü altında, izinleri altında, incelemesi, irdelemesi ve filtrelemesi altında yapılıyor.” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:

“İlk andan itibaren bizim devletimizin, Savunma Sanayii Başkanlığımızın, Milli Savunma Bakanlığımızın bilgisi, koordinasyonu ve izinleri dahilinde olmuştur ve burada bütün teknoloji bizim olduğu için NATO'nun istekleri bizim Türkiye Cumhuriyeti’nin kullandığı ürünler, bunlar arasındaki ayrıştırmalar, bunlarla ilgili kısıtlar neyse hepsine dikkat edilerek bunlar yapılmıştır. Bundan sonra da öyle yapılacaktır. Hiç kimsenin bir endişesi olmasın.”

"2025 Çok Önemli Bir Yıl Olacak"

Fırat 2025 yılında ulaşmak istedikleri hedeflere ilişkin olarak ise şunları söyledi:

“Bundan sonraki hedef bütün dünyada Türk teknolojisinin yer almasıdır. 2025 yılında bu ve benzeri haberleşme ürünleri klasmanında hedeflerimizden bir tanesi, yurt dışında sağlayıcısı olduğumuz müşteri ve ülkelerin sayısını arttırmak. Bunlar içinde dünyada teknoloji alanında başat olmuş ülkeler de inşallah yer alacak. Bunlarla ilgili şu anda çalışıyoruz. 2025 yılında uluslararası açılımda bizim için gaza bastığımız bir yıl olacak. İkincisi  2025 yılı Ctech’in ürün çeşitlendirmede, ürünlerini yarıştırmada çok daha yoğunlaşacağı bir yıl olacak.”

Birçok farklı faaliyet alanında çalışma yürüttüklerini belirten Fırat, geçmişten bu yana haberleşme teknoloji alanına yoğunlaştıklarını, bundan sonra bu yoğunlaşmanın daha da artacağını söyledi.

Fırat “Biz esas itibariyle haberleşme teknolojilerini yapan ve bunları da savunma, havacılık, uzay, telekomünikasyon gibi nitelikli sektörlere sağlayan yarışçı bir firmayız ve 2025 yılında bu olguyu daha çok ortaya koyacağız ve organizasyonumuzda buna dönük gelişmeler de sağlayacağız.” dedi.

2024 yılında dahil oldukları platform sayısının arttığını bildiren Fırat, Türkiye’deki insansız deniz aracı projelerinde uydu haberleşme sağlayıcısı olarak yer aldıklarını, bunlardan bir kısmına ufuk hattı, görüş hattı, haberleşme veri linki de sağladıklarını, bu İDA’lardan yurt dışına satılanların olduğunu, hemen hemen hepsinde teslimatların yapıldığını, bu bağlamda bunların seri üretimleri, seri üretimlerde haberleşme sistemlerinin uydu haberleşmesinin ve diğer veri linklerinin nasıl geliştirileceği, destekleneceği konularında kendileri ile görüşüldüğünü, bir insansız deniz aracının yurt dışında demo aşamasında bulunduğunu, bir diğerinin ise kendilerinin de katılımıyla demo yapacağını söyledi.

Fırat sözlerinin devamında 2025’te uluslararası bir havacılık firması ile çalışacakları bilgisini verdi:

“Yine Ctech’in 2024’te edinmiş olduğu referanslardan bir tanesi, Leonardo firmasının uçaklarında tedarikçi olmak; karakol uçaklarında, Malezya için ürettiği. Bunlarla ilgili teslimatlarımızı yapıyor olacağız. Muhtemelen yine bir uluslararası havacılık firması bizim müşterimiz haline gelecek 2025’te.”

Fırat 2025’e ilişkin beklentileriyle ilgili son olarak şunları söyledi:

“ANKA III yine bizim uydu haberleşmemizle görev yapıyor. Onun dışında diğer ANKA platformlarına, diğer İHA’lara görüş hattı veri linkinde de girmeye başladık. Onlar da artık yaygınlaşmaya başlayacak ve ANKA III’ün portföye girmesiyle, seri üretime girmesiyle bizim açımızdan da çok önemli bir adım atılmış olacak. 2025 bizim için artık bu 2024’te yakaladığımız rüzgar ve kademenin çok daha geniş ve derin bir noktaya taşınması için yine çok önemli bir yıl olacak inşallah. Birçok alanda hem bir konsantrasyon yakalayacağız, konsantre bir şekilde odaklanmamızı arttıracağız, ürün çeşidimizi arttıracağız, dünyada çok daha rekabet edeceğiz. Örneğin NATO'ya verdiğimiz ürünün benzeri taleplerle gelen şu anda ikiden fazla ülke var bize. Onlar da çok sıcak, tekliflerimiz şu anda devam ediyor. Bunların da inşallah imzalarını atmayı bekliyoruz. NATO'da yeni fırsatlara gireceğiz. Yani çok sayıda yapacağımız konu var. İnşallah hepsini güzel bir şekilde yerine getireceğiz 2025’te.”

https://www.youtube.com/watch?v=ZRfc7Tn3f_k